-->

23 Eylül 2009 Çarşamba

Galatasaray


Galatasaray; always honoured, never forgotten.

My Space & last.fm dayatması


Malumunuz geçtiğimiz günlerde tüm müzik severleri yakından ilgilendiren gelişmeler yaşandı ülkemizde. Popülaritesi hayli yüksek olan ve milyonlarca üyesi bulunan My Space ile last.fm sitelerine erişim engellendi. "Ben de bir şey oldu sandım, çok da lülü arkadaş" diyenler, yazının devamını okuma zahmetine hiç girişmesinler. Bu konunun önemini idrak edebilenlerle devam ederiz biz de.

Şimdi neler yaşandı ona bir bakalım önce. Müyap denen güzide(!) kurum, şikayette bulunarak My Space ve last.fm'le birlikte yüzlerce siteye daha erişimi yasakladı Türkiye'de. Peki bunun gerekçesi neydi? Öyle ya, bir mantığı olmalıydı bu işin. Yani amatör müzisyenlerin kendi iradeleriyle paylaşımlarda bulunduğu sayfalara durup dururken yasak gelmezdi, gelemezdi! Sahi Müyap'a dokunan neydi? Müyap başkanı bu sorumuzu şöyle yanıtlıyordu gazetelerden: "İnternette yasak olmaz. Ama telif haklarını da ödemeliler. Bu şirketler burada para kazanıyor, bu işler üzerinden kazanç sağlıyor, telif ödemeliler." Her cümlesinde telif kelimesinin altını çizen kişi, bir dönemin Dev Yol'cusu, ama şimdilerin ruhu parayla beslenen kapitalist yöneticisi Bülent Forta'dan başkası değil. Bu yasakların baş sorumlusu ve Ada Müzik'in de sahibi olan Forta, Müyap'a bağlı olan atıyorum "X, Y, Z vb." müzisyenlerin My Space sayfalarını kapatmak yerine, tüm siteye erişimi yasaklatıyor. Zaten kendisinin de amacı sanatçının hakkını hukunu aramak filan değil. Tamamen "bu işten acaba ben nasıl nemalanırım"ın hesabı güdülüyor. Bu yargıya peşinen varıyorum çünkü; alınan bu çağ dışı karar, hiçbir şeye salça olmayan sade müzik dinleyicisinin, canını acıtıp seslerini kısmak için bayram tatilinde yürürlüğe sokuluyor. Ve akabinde Müyap ve Mesam iş birliğinde acayip acayip müzik siteleri peydahlanıyor kapanan sitelere alternatif olarak. Adamlar açıkça diyor ki: "Bak sayın last.fm, sayın My Space. Sen yolunu buluyorsun, peki ya biz n'olacağız? Yok öle yağma. Site mi istiyor bu dinleyici bozuntusu, açarız biz de uyduruk bir site. Sana yar etmeyiz hem. Nemalanırız güzelce. Ama bize bol sıfırlı bir çıkma yaparsan işin rengi değişir! Oh mis." Ayrıca, internet sitelerine getirilen erişim engellerinin çığrından çıkmasında, sanırım uzman bilişim mahkemelerinin halen kurulamamasının da oldukça büyük bir payı var. Bununla ilgili M. Serdar Kuzuloğlu'nun kaleme aldığı "Dijital kuşağa bayram haram" yazısı da didik didik okunmalıdır.

Alalade bir müzik dinleyicisi olarak bendenizin de, dinozor kafalı kişilerin yol açtığı bu gibi durumlara asla kayıtsız kalamayacağını bilmenizi istiyorum. Daha çok kalem oynatacağız, sizlerden de ricamız tepkinizi bu uyanık paragöz adamlardan esirgememeniz ve yapılacak olan eylemlerde aktif rol almanız. Sevgili "Kanat Atkaya" abimin can alıcı sözleriyle nokta koyalım isterseniz: "İnternet üzerindeki özgürlükler için şimdi mücadele edilmeyecekse ne zaman edilecek? Hido'nun yancısının “komikli fotolar”ının yasaklanmasını filan mı bekliyorsunuz?"

http://www.engelliweb.com
M. Serdar Kuzuloğlu - Dijital kuşağa bayram haram

Gheorghe Hagi


Aylardan Mayıs, yıllardansa 2001'di. Tam tarihse 26 mayıs 2001. Belki o gün tribünde Hagi'nin son maçını izlediğimin bile farkında değildim ben. Küçüktük işte anlayın. Ciga o maçta 2 gol atmıştı, öyle yapmıştı vedasını. Türkiye'ye gelmiş büyük yeteneklerin en tepesinde 10'un adı yazılacaktı artık. Kaldı ki şimdi bile onun adı yazıyor. Bizlerse bugün halen "Galatasaray'ın adının olduğu her yerde umut vardır." diyebiliyorsak bu onun sayesindedir. Seramonilerde kalbine götürdüğün o el kadar yakınsın bize büyük insan.

Kendisiyle ilgili şöyle de bir anektod var. Metin Türel hocamızın ağzından geliyor: "Hagi sana 40 metreden bir çakar; nereye koyacağını bilemezsin o istatistikleri." Hay yaşa Metin abi, sen de çok yaşa Gheorghe Hagi.

Reset #42



Reset Magazin 42. Sayı - Oku

Reset #41



Reset Magazin 41. Sayı - Oku

Lily Allen

Us Open 2009 #02


Oysa gayet iyi başlamıştı serüven Nadal için. Yarı finale çıktığında neden bir career grand slam'i gelmesin ondan diye düşünmüştüm. Hatta gelirse, bu bir rekor olacaktı Nadal'ın yaşı gereği, ama olmadı işte. Juan Del Potro sürklase etti Rafa'yı. Aynı şekilde finalde bu defa Federer'i geçti ve Arjantin'in yeni milli kahamanı oldu genç raket.

EuroBasket 2009 #02


Bizim için iyi başlayan bir şampiyonaydı, ama malesef bitirişimiz yine hüsranla sonuçlandı ve 8. olabildik. Şampiyonsa finalde Sırbistan'ı 85-63 yenen İspanya oldu. İşin ilginci, bu iki takımı da Milli Takımımızın yenmiş olmasıydı. Turnuvaya ait tüm değerlendirmeleri şuradan takip edebilirsiniz. Artık 2010 Dünya Şampiyonası'na saklıyoruz tüm iyi dileklerimizi.

18 Eylül 2009 Cuma

2009 Shanghai Masters


Şampiyonanın bu yılki kazananı Ronnie O'sullivan oldu. Roket, adeta önüne kim geldiyse sürklase etti. Özellikle de John Hinggins'le yaptığı maçta hiç affı olmadığını gördük. Bir John Higgins sever olarak üzüldüm tabii. Ronnie O'Sullivan finalde liang wenbo'yu 10-5'le devre dışı bırakırken sezonu da şampiyonlukla açmış oldu.

13 Eylül 2009 Pazar

Metin Oktay


Bir sevdaysa Galatasaray, en kral aşıktı Metin Oktay. Ruhu şad olsun.

Ayrıca hatırlatmakta fayda var. Gün boyu Galatasaray TV ekranlarında Metin Oktay'ın anısına güzel belgeseller sunulacak. Yayınlanacak programların detayları şurada. Yayınları interneten takip etmek içinse buradan buyurun.

10 Eylül 2009 Perşembe

Woo Hoo


İsimlerini 2009'un ilk çeyreğinde duyduğum bir grup Woo Hoo. Zaten daha sonra onları Okan Bayülgen sağ olsun 2 defa Disko Kralı'nda gördük, daha çok beğendik sonra. Hmm, ne diyorduk. Evet. 2007 yılında müzik yapmaya başlayan grup 5 kişiden oluşuyor. Vokalde hello kitty dövmeli güzel insan Hazal Kazancı, gitarda Elif Duyulan, bas gitarda ve back vokalde Cansu Özkul, yine back vokalde ve klavyede Cansu Kandemir ve son olarak davulda da Gözde Oktaş bulunuyor. Onlar 80'lerin renkli müziğiyle uğraşıyor, ama repertuvarları bununla sınırlı değil. 80’ler, 90’lar ve 2000’lerin sevilen pop, funk ve disco parçaları her daim sunabiliyorlar müzik severlere. Ayrıca isteklerinize göre cover yapacakları şarkıları belirliyorlar. Bu şansı değerlendirmek için Facebook grubuna dahil olmalı muhakkak. Buna mükabil blog sayfaları da resmi adres olarak kabul edilebilir, ama malesef My Space sayfaları mevcut değil. O kadar da söyledik halbuki! Bu güzide cover grubunu her cumartesi -eğer konser etkinlikleri bittiyse yakında yeniden başlar, dert etmeyin- Jolly Joker Balans'ta kanlı canlı izleyebilirsiniz. Şimdilik Billie Jean ve Freed from Desire cover'larıyla idare edin. Vokalimizin güzel ve çekici sesi çarpmasın sizleri, üzülürüm sonra. Haydi keyifli dinlemeler.

Woo Hoo - Billie Jean (Michael Jackson Cover)
Woo Hoo - Freed from Desire (Gala Cover)

6 Eylül 2009 Pazar

EuroBasket 2009


Ve başlıyor. 7-20 Eylül tarihleri arasında Polonya'da düzenlenecek olan Avrupa Basketbol Şampiyonası'nın kapıları bugün açılıyor. İlk müjdemiz maçların NTV ve NTVSpor kanallarında olması. Maç yayın programları ise şöyle. İlk maçımız bugün Litvanya ile. D Grubu'ndaki diğer rakipler ev sahibi Polonya ile Bulgaristan. Parkedeki 12 Dev Adam'a başarılar. Madalya ile dönün bre yiğitler.

EuroBasket 2009 - Resmi Site

3 Eylül 2009 Perşembe

Us Open 2009


Başlayalı 3 gün oldu, şu vakte kadar pek sürpriz yok. Ama güzel haberler var. İlki Rafael Nadal'ın eski formunu yakalayıp bu turnuvada "ben de varım" demesiydi. Zaten turnuva öncesi "%100 hazırım" diye açıklama yapmıştı İspanyol favorimiz. Spin'lerini özlemiştik açıkçası. Ee şimdi Fedex düşünsün:) İkinci güzel haber milli tenisçimiz Marsel İlhan'ın başarısıydı. Zira 46 yıl aradan sonra ilk kez bir Türk tenisçi ana tabloya ismini yazdırmıştı Amerika Açık'ta. Marsel'di işte o kişi. Onunla da yetinmedi sonra, ilk turda Belçikalı rakibi Christophe Rochus'u eleyip ikinci turda Amerikan John Isner'in rakibi oldu. Marsel'in maçı bu gece 00:00'dan itibaren Eurosport'tan yayınlanacak, tıpkı diğer maçların yayınlandığı gibi. Kadınlarda ise Williams kardeşler yola devam ediyor, mühim olanı da buydu zaten. Amerika Açık'ın tüm detaylarını resmi siteden takip edebilirsiniz.

2 Eylül 2009 Çarşamba

Fatih Terim @ Not Defteri


Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Not Defteri'nde Fuat akdağ ile Rıdvan Dilmen'e konuk oluyor bu akşam. Progam saat 20:00'den itibaren NTVSpor'dan naklen yayınlanacak. Şamatası bol bir program olacağı kesin. Ayrıntılar şurada, kaçırmayınız efendim.

1 Eylül 2009 Salı

Agyness Deyn

Galatasaray ve Avrupa


Bir arkadaşın Avrupa seyahati sırasında, Prag'ın göbeğinde girdiği bir matruşka dükkanında çektiği fotoğrafa bakıyorsunuz. Sol üst baştan 6. sırada görmüş olduğunuz futbol takımı ise pek tabii Galatasaray. Ya siz ne bekliyordunuz annecim?..

S.e.n


Gece kanına girmiş, sütyenini çözmüş de susuyorsun. Oysa özgürlüğün dibine vurmuşken, limonladığın damağını tekila cehennetine armağan etmekten bir adım geride değil cüretkârlığın. Göğsünü ısırdıkça birileri; kalıplarını kırdığını, ucuzladığını, kırılarak yanıldığını anlıyorsun. Anladıkça gözlerin kanayacak sanıyorsun. Oysa hiçbir zaman ağlamayı beceremedin. Öğretmediler çünkü. Sevilme mevsimlerini arıyor sol elin, mahremine inen yolda kendi keşfini yaşarken, asırlık örfleri yakıyorsun gözlerinde; ateşe veriyorsun önünde diz çökenleri.

Bu gece vücudunu parlatmak isterken birilerinin arzularını döküp işlediği salyasında, tiksinmiyorsun yaşamaktan. Tükenerek çoğalmak, çoğalarak erimek, kayganlaşmanın vahametine tekrar varmak istiyorsun. Ama olmuyor. İliklerine kadar sarhoş gece, başını ellerinle avuçluyorsun. Derken öpüyor birileri. Göğsünün orta yerinde birinin ismini taşıyorsun; sancıdıkça. Yanıyorsun.

Filistin'den İstanbul'a, senin gibi intihar edenini görmedim. Belki bundandır yanıma gelmen. Al, ihanetimdir bu hayata, gel ortasında seninle dans edelim demek için. Belki de ateş istemektir niyetin. Ama niyetleri geçip boğazında düğüm olurcasına reddedilmek de var. Düşündün mü bunu hiç, beyaz tenine mum damlatılmış gölge? Seni yaşamak için oldukça geç, intiharı mevsimlere böleli kum saatleri kırık: Nehirlerimde akman için son sigara izmariti, küllükte uzandı, yıkandı. İşte böyle olduk. Sen ses verdin, nefesini kestim. İntiharı beklerken sen, cinayetine imza olmak istemezdim.

*Emin Uzun

Rijkaard'ın Ağzından Devrim


Galatasaray'ın başına gelen harikulade şeylerden biri Frank Rijkaard. Bunu hissetmek hiç de zor değil. TFF tarafından her ay çıkarılan futbol dergisi TamSaha'ya röportaj vermiş işte bu kıvırcık saçlımız. Güzel sorular sormuş Bağış Erten, ama cevaplar daha bir güzel, daha bir elle tutulur. Okurken zevk almak bu olsa gerek. Satır aralarında çok güzel şeylere değinmiş. Onlardan bazıları şöyle mesela:

"Aslında her şeyden biraz var Türk futbolunda. Ama hiçbir şey tam yok. Bu işi hem zorlaştırıyor hem de komplike hale getiriyor."
"Futbol tarihine baktığınızda pek çok kupa kazanmış takım vardır. Ama aralarından sadece iyi futbol oynayanlar akılda kalır. Sıkıcı ve renksiz oyunla kazananlar tarihe yazılır ama hafızalara yazılmaz."
"Alt yapılarda iyi bir organizasyon, iletişim ve kurumsal yapı kurarsanız o kaynaktan beslenirsiniz. Ama bunu teknik adamın yapması imkânsızdır. Bu ayrı bir uzmanlık alanı, apayrı bir iştir."
"Yıldızı takım parlatır. Umarım biz de takım olarak iyi performans gösteririz ve yıldızlarımızı öne çıkarmayı başarırız. İyi futbol göstermek için iyi takım olmanız şart. Herkesin kendine oynadığı bir takım başarısızlığa mahkûmdur."

Söyleşi, Lionel Messi'nin Rijkaard için söylediği sözlerle noktalanır efendim: "Ona çok şey borçluyum. Bunu şöyle ifade edeyim. Onun için bir yerimi yaralasam, acıyı hissetmem." Röportajın tümüne göz atmak için önce gidin bir fincan kahve alın, sonra da buyrun buradan yakın.

Reset #40



Reset Magazin 40. Sayı - Oku

Hiphop Style #06


Bir adet film değerlendirmemin olduğu Hiphop Style Ağustos sayısı online.

Hiphop Style Dergisi 06. Sayı - Oku

2009 Efes Cup #02


Beklediğimiz gibi olmadı pek. Milliler pek de iyi oynamadıkları maçlar sonucunda 5. olabildi bu turnuvada. Makedonya'yı finalde yenen Hırvatistan ise şampiyon oldu ve ne kadar diri ve güçlü olduğunu cümle aleme gösterdi. Ayrıntı meraklılarını şuraya davet ediyorum.