-->

3 Haziran 2009 Çarşamba

Nazım Hikmet

Kendisi hakkında çok şey okudum, çok şey dinledim. Kimilerinin yaptığı gibi fikirlerini yaşama amacım ilan etmedim asla. Bunu da sorgulamadım zaten, "bana göre değil" deyip geçtim. Tarihsel zamanda, yaptığı doğru ve yanlış şeyler olduğunu gördüm çoğunlukla. Ama ben daima edebi yönüyle hatırlamak istiyorum kendisini, öyle de yapıyorum zaten. Ölümünün 46. yılında blog'un arşivine sevdiğim bir şiirini yollayarak anmak istedim Mavi Gözlü Dev'i.

Yaşama Dair I

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.

*Nazım Hikmet RAN